Fenerbahçe, Süper Lig’in son haftasında İstanbulspor’u 6-0 mağlup etti ve ligi ikinci tamamladı. Spor yazarları karşılaşmayı değerlendirdi.
Spor yazarlarının yorumları şu şekilde:
Hilmi Türkay: G.Saray-F.Bahçe çekişmesinde mutlu sona Sarı-Kırmızılılar ulaştı. İki takım transferleriyle rakiplerinden çabuk ayrıldı. F.Bahçe bir süre önde götürdü, sonra G.Saray koltuğa oturdu, bir daha kalkmadı. Bence iki taraf da şampiyonluğu hak etti. Topladıkları puan, tüm sezonların en yükseği. F.Bahçe, Ali Koç’la en iyi transferleri bu sezon yaptı. Jesus bir yıl daha kalmalıydı. Başkan tercihini İsmail Kartal’dan kullandı. Kartal, maratonun yarısına yakınında iyi işler yaptı. Ancak takım Avrupa kupalarıyla birlikte ligde zorlanmaya başladı. Futbolculardaki düşüş İsmail Hoca’ya yansıdı. Kartal, hata üzerine hata yaptı. Kadıköy’de ve iki deplasmanda kaybedilen puanlar sıkıntı oldu. Bitime 2 hafta kala derbi ortalığı hareketlendirdi.
G.Saray kutlamalara hazırlanırken F.Bahçe’nin galibiyeti işi son haftaya bıraktı. Ve dün gece. Mucizelere inanırım ama G.Saray’ın Konyaspor’a yenileceğini aklımın ucundan dahi geçirmedim. İki takıma 1’er puan yetiyordu, şampiyon G.Saray oldu. F.Bahçe bir sezonu daha hüsranla bitirdi, şampiyonluksuz geçen 10 yıl! Şimdi seçim zamanı, ya Ali Koç ya Aziz Yıldırım başkan olacak. Yapacakları ilk iş herkese zeytin dalı uzatmak olsun. Kavgayla bu gemi yürümez. Yeni teknik direktör ve transferler de şart! (Cumhuriyet)
“BU TAKIMDAN HERKES RAZI OLMALI”
Engin Kehale: İstanbulspor karşısında da yapması gerekenin farkında, eksiklerine rağmen hücumcu bir 11’le oynayan ve farkı arayan bir takım vardı sahada. İstediğini ilk yarıda kolayca alıp, maçın ikinci yarısını tebrikleri kabul ederek geçirmeyi bildiler.
İsmail Kartal’ın sezon içerisinde hataları olmadı mı? Tabi ki oldu. Puan kaybı yaşanan maçlarda farklı tercihleri olabilir miydi? Elbette olabilirdi. Bunların hiçbiri, Fenerbahçe teknik ekibinin bu sezonki başarısını gölgede bırakmamalı. Ligin ikinci yarısında ön alan baskısında bir düşüş yaşasalar da sezon boyu inanılmaz bir performans gösterdiler. Böylesi kıran kırana bir yarışta, şampiyonu detayların belirlemesi doğaldı ki öyle oldu.
Sadece bir mağlubiyet ile ligi tamamlayan, 100 gol barajının eşiğinden dönen sarı lacivertliler, ellerinde bir kupa olmasa da bu sezonu kayıp olarak görmemeli. Sanırım en çok akıllarda kalıp can acıtacak kısım ise Avrupa. Çarşamba günü Atina’daki finalin ekiplerinden birinin Fenerbahçe olması işten bile değildi. (Hürriyet)
“BU TESELLİ YETER Mİ?”
Faik Çetiner: Sarı-Lacivertli taraftarların gözleri sahada, akılları Konya’daydı. Fenerbahçeli futbolcuların da durumu farklı değil. Oyuna konsantre olmakta zorlanıyorlar. İsmail Kartal, bir dolu eksiğine rağmen sahaya çıkardığı 11 ile sıkıntı yaşamıyor.
Fenerbahçe’nin iş bitirici (Dzeko, Szymanski, Tadiç) ayakları sırayla sahne alınca maçı koparmak, farka gitmek çok zor olmadı. Devre 3 farkla kapanınca ikinci yarı idman havasında geçti.
Fenerbahçe, şampiyonluk kupası hasretini 10 yıla çıkardı. Camianın tek tesellisi şampiyon Galatasaray’ı devirmek oldu. Bu teselli yeter mi? Bana göre yetmez. Sizce Fenerbahçeli mutlu mu? Bana göre değil. Başkanlar ve yöneticiler artık masal anlatmayı bırakıp, kupalar, şampiyonluklar kazanmayı hedefleyecekler. Yoksa Fenerbahçe aşkı kaybolmaya yüz tutacak. (Fanatik)
“OYUNCULARA HAK ETTİĞİNİ VERDİ”
Gürcan Bilgiç: Hem uzun bir sezon oldu, hem de zorlu. Geçen hafta “racon” maçında Fenerbahçe son sözü söylemişti aslında; “Şampiyon kim bilmem, ağabey benim…” Müthiş bir kadro kurdular. İsmail Kartal da çok güçlü bir oyun buldu. 21’lik bir seri elde ettiler. Buldozer gibi gidiyorlardı. İşi hiç de öyle son maçlara bırakacak takım değillerdi. Sonrasında; olanlar (!) oldu.
Ben hakkımı Trabzonspor galibiyetinden sonra “helal” ettim bu takıma ve hocaya. Galatasaray karşılaşmasıyla ikiledim. Her şeye rağmen kazandılar bu maçları. Vazgeçmedikleri gibi, ne kadar karakterli olduklarını da gösterdiler.
Kumpasın ordusu bitmiyor, hesabını kapatmıyor. İşin başındakiler de yollarını açıyor. Bu yüzden, “Sizinle gurur duyuyoruz” pankartını açtı Fenerbahçe tribünleri. Kayıtlara en onurlu, en karakterli, en başarılı geçecek oyunculara hak ettiğini verdi. Bir ek daha yapayım; ben ilk defa gördüm böyle bir helalleşmeyi. (Sabah)